Trafik Kazasında Karşı Taraf Sigortası Ödeme Yapmazsa Ne Yapmalıyım?

Karşı tarafın sigortası hasarınızı ödemiyorsa, zorunlu trafik sigortası haklarınızı ve Sigorta Tahkim Komisyonu gibi çözüm yollarını bu makalede öğrenin.

Günlük hayatımızda trafikte her an bir kazayla karşılaşma ihtimalimiz var. Örneğin, eve dönerken başka bir araç size çarpabilir ve bu kaza sonucu aracınızda ciddi maddi hasar oluşabilir. Böyle bir durumda mantıken karşı tarafın zorunlu trafik sigortasının sizin zararınızı karşılamasını beklersiniz. Ancak gerçekte işler her zaman bu kadar sorunsuz ilerlemiyor. Ne yazık ki birçok kişi, kazada haklı olduğu halde karşı tarafın sigortasından ödeme alamamaktan şikâyetçi. İnternet arama motorlarında “trafik kazası sigorta ödemezse ne olur” veya “sigorta şirketi hasar ödemiyor ne yapmalıyım” gibi soruların sıkça aranması da bu sorunun yaygınlığını gösteriyor. Bu makalede, Türkiye’de yaşayan vatandaşlar ve yabancı uyruklular için, trafik kazasında karşı tarafın sigortası ödeme yapmazsa izlenebilecek yolları sade bir dille ve hukuki doğrularla anlatıyoruz.

Kazanın sadece maddi hasarla atlatıldığı durumlar da, yaralanma veya vefatla sonuçlandığı daha ciddi kazalar da bu rehberin kapsamındadır. Hem zorunlu trafik sigortası hem de kasko sigortası açısından haklarınızı ve yapabileceklerinizi ele alacağız. Böylece böyle talihsiz bir durumda “Karşı taraf sigortası zararımı ödemiyor, ne yapmalıyım?” sorusunun cevabını adım adım öğrenmiş olacaksınız.

Karşı Tarafın Sigortası Ödeme Yapmazsa Ne Olur?

Trafik kazalarında kusursuz veya daha az kusurlu taraf iseniz, normalde zararın karşı tarafın sigortası tarafından karşılanması gerekir. Türkiye’de her araç sahibinin yaptırması zorunlu olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, bilinen adıyla zorunlu trafik sigortası, kusurlu sürücünün karşı tarafa verdiği maddi ve bedeni zararları poliçede belirtilen limitle sınırlı olarak karşılar. Örneğin 2024 yılı için bu maddi hasar limiti 200.000 TL olarak belirlenmiştir. Zorunlu trafik sigortası, karşı tarafın araç hasarını ve yaralanma durumunda tedavi masraflarını karşılamak içindir; kendi aracınızın hasarını veya sizin yaralanma masraflarınızı karşılamaz. Kendi araç ve beden hasarlarınızı kapsam altına alan sigorta ise kasko sigortasıdır, ona aşağıda değineceğiz.

Peki pratiğe dönersek, kazada tamamen haklı olduğunuz halde karşı tarafın trafik sigortası hasarınızı ödemezse ne olur? Bu durumda mağdur taraf olarak yasal haklarınızı kullanmanız gerekir. Sigorta şirketleri bazen farklı gerekçelerle tazminat ödemekten kaçınabilir veya eksik ödeme yapabilir. Örneğin, zarar tutarının poliçe limitini aştığını öne sürebilirler, hasarı poliçe kapsamı dışında sayabilirler veya evrak eksikliği gibi nedenlerle dosyayı oyalayabilirler. Bazı durumlarda da kusur oranına itiraz edilmiştir ve süreç bu yüzden uzar. Karşı tarafın sigortası hiç ödeme yapmıyorsa veya eksik ödeme yapıyorsa, Türk hukukunda bunu çözmek için birkaç yol vardır:

  • Sigorta şirketine itiraz ve yeniden talep: İlk etapta, sigorta şirketinin ödememe gerekçesini öğrenip yazılı olarak itiraz edebilirsiniz. Türk Ticaret Kanunu (TTK) m.1471 uyarınca sigorta şirketi, poliçede belirtilen teminatları eksiksiz ve zamanında ödemekle yükümlüdür Benzer şekilde 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m.30 da sigorta şirketlerinin hukuka uygun davranmak zorunda olduğunu belirtir ve sigortalının haklarını korumayı amaçlar. Bu yasal dayanakları hatırlatarak, şirketten kararını gözden geçirmesini talep edebilirsiniz. İtirazınızda kaza raporu, fotoğraflar, hasar ekspertiz raporu gibi belgeleri eklemeyi unutmayın.
  • Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru: Sigorta şirketine yaptığınız yazılı başvuru veya itiraz sonuç vermezse, bir sonraki adım Sigorta Tahkim Komisyonu olabilir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca kurulmuş olan bu komisyon, sigorta şirketleri ile sigortalılar veya zarar görenler arasındaki uyuşmazlıkları hızlı ve masrafsız şekilde çözmek için oluşturulmuştur. Tahkime başvurabilmek için öncelikle kusurlu aracın sigorta şirketine doğrudan yazılı başvuruda bulunmuş olmanız şarttır. Sigorta şirketi, hak sahibinin başvurusunu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevaplamak zorundadır. Eğer 15 gün içinde hiçbir cevap gelmez veya gelen cevap sizi tatmin etmezse, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yolu açılır. Bu komisyonda bağımsız hakemler dosyanızı inceleyip genellikle birkaç ay içinde karar verir. Üstelik belirli bir tutara kadar verilen tahkim kararları kesinleşmiş mahkeme hükmü etkisi taşır. Başvuruyu komisyonun online sistemi üzerinden veya yazılı dilekçeyle yapabilirsiniz. Başvuru bedeli, uyuşmazlık tutarına göre değişen cüzi bir tutardır. Tahkim süreci sayesinde, çoğu zaman yıllar sürebilecek bir dava sürecinden daha hızlı sonuca ulaşmak mümkün olabilir. (Not: Zorunlu trafik sigortasından kaynaklı uyuşmazlıklarda, ilgili sigorta şirketi komisyona üye olmasa bile 18.04.2023’ten sonra meydana gelen kazalar için tahkime başvuru yapılabilir. Yani aracın sigorta şirketi komisyonda kayıtlı olmasa da zorunlu sigorta uyuşmazlıklarında tahkim yolu açıktır.)
  • Yargı yoluna başvurma (Dava açma): Sigorta şirketi ödeme yapmayı reddediyor ya da tatmin edici bir çözüm sunmuyorsa, yasal yollara başvurarak tazminat davası açabilirsiniz. Türk hukukunda, kazada zarar gören tarafın sigorta şirketine karşı doğrudan dava açma hakkı bulunmaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.97 ve TTK m.1409 gereğince, trafik kazalarında zarar gören kişi doğrudan kusurlu tarafın sigortacısına karşı dava hakkına sahiptir. Bu davalar genellikle sigorta şirketine karşı Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılır, zira sigorta ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılabilmektedir. Dava sürecinde mahkeme, sigorta poliçesi kapsamındaki maddi zararları ve varsa poliçe dışında kalan zarar kalemlerini (örneğin manevi tazminat gibi) değerlendirir. Eğer sigorta poliçesi limiti dahilindeki zararınız ödenmemişse, mahkeme süreci sonunda sigorta şirketi hem tazminat tutarını hem de işleyecek faiz ile yargılama giderlerini ödemek zorunda kalabilir. Dava açmadan önce, talebinizi ve dayanaklarınızı anlatan bir dava dilekçesi hazırlanmalı ve yetkili mahkemeye sunulmalıdır. Bu dilekçede kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporları, hastane raporları gibi delillerinizi eklemelisiniz.
  • Karşı tarafa (kusurlu sürücüye) dava açma: Bazı durumlarda zararınızın bir kısmı sigorta teminat limitini aşıyor olabilir veya sigorta poliçesi kapsamı dışındaki talepler (örneğin manevi tazminat) söz konusu olabilir. Zorunlu trafik sigortasının maddi zararlar için üst limiti sabittir ve poliçede belirtilen bu limit üzerinde kalan kısmı kusurlu araç sahibi, işleteni (trafik kaydı sahibi) ve sürücüsü müştereken ödemekle sorumludur. Örneğin hasarınız 300.000 TL ise ve sigorta 200.000 TL’lik limiti ödese bile, kalan 100.000 TL için kusurlu tarafa (aracın işletenine/sürücüsüne) doğrudan dava açma hakkınız vardır. Aynı şekilde manevi tazminat talepleriniz (kazanın sizde yarattığı acı ve ıstırap karşılığı talep edilen bedel) genellikle sigorta kapsamında olmadığından, bu talepleri de doğrudan kusurlu şahsa yöneltmeniz gerekebilir. Mahkeme, manevi zararınızı takdiren bir miktar para ile karşı tarafın ödemesine karar verebilir. Elbette manevi tazminat davalarında ispat için kazanın hayatınızda yarattığı etkinin doktor raporları, tanık beyanları gibi belgelerle ortaya konması faydalı olacaktır.

Yukarıdaki yollara başvurmadan önce, mümkünse karşı tarafla iletişime geçip uzlaşma sağlamayı da deneyebilirsiniz. Ancak genellikle sigorta kaynaklı anlaşmazlıklarda, muhatabınız sigorta şirketi olduğu için bireysel uzlaşma zor olabilir. Yine de, özellikle küçük çaplı maddi hasarlarda karşı tarafla anlaşarak masrafı direkt kendilerinin ödemesi gibi çözümler de pratikte görülmektedir.

Zorunlu Trafik Sigortası ve Kasko Sigortasının Farkı

Konuya tam hakim olabilmek için zorunlu trafik sigortası ile kasko sigortası arasındaki farkı netleştirmekte fayda var. Birçok sürücü bu ikisini karıştırabildiği için, hak arama sürecinde hangi sigortanın devreye gireceğini bilmek önemlidir:

  • Zorunlu Trafik Sigortası: Her araç için yaptırılması yasal olarak mecburi olan bu sigorta türü, trafikte başkasına verebileceğiniz zararları karşılamak içindir. Yani sizin kusurunuzla meydana gelen bir kazada karşı tarafın araç hasarını, can kaybı veya yaralanma durumunda da karşı tarafın tedavi giderleri ile belirli durumlarda destekten yoksun kalma gibi tazminatları poliçe limitine kadar öder. Örneğin, sizin hatanızla gerçekleşen bir kazada diğer aracın tamir masrafı 50.000 TL ise bunu sizin trafik sigortanız öder. Aynı kazada karşı taraf yaralandıysa, tedavi masrafları veya iş göremezlik gibi maddi kayıpları da poliçe kapsamında temin edilir. Ancak zorunlu trafik sigortası hiçbir zaman sizin kendi aracınızın hasarını veya sizin bedenî zararlarınızı karşılamaz. Devlet, Karayolları Trafik Kanunu ile bu sigortayı zorunlu tutarak aslında kazada suçsuz olanların mağdur olmamasını ve zararlarının hızlı telafisini amaçlamıştır. Poliçe teminat limitleri her yıl güncellenir ve sigorta şirketleri bu limitlere kadar oluşan zararları ödemekle yükümlüdür.
  • Kasko Sigortası: Kasko ise isteğe bağlı bir sigorta türüdür ve temelde sizin kendi aracınızı korumak için yapılır. Kasko sigortası, aracınızın kaza, çarpma, çalınma, yanma gibi riskler sonucu uğrayacağı zararları karşılar. Yani kusurlu olup olmamanız önemli olmaksızın, kendi aracınız zarar görmüşse kasko poliçeniz varsa sigorta şirketinizden hasarınızın ödenmesini talep edebilirsiniz. Kasko poliçeleri esnek olup mini onarım, ikame araç, deprem, sel, terör zararları gibi ek teminatlar da içerebilir. Kasko sigortasının bir avantajı, eğer siz kazada kusursuzsanız ve karşı tarafın trafik sigortası hasarınızı ödemekte gecikiyorsa, kendi kasko şirketinizden hasarınızı karşılamasını talep edebilmenizdir. Kasko şirketi sizin hasarınızı ödedikten sonra, kusurlu tarafın trafik sigortasına rücu (geri talep) eder. Bu sayede siz aracınızın tamiratını bekletmeden yaptırabilirsiniz. Ancak kasko poliçenizin işleyişine göre, karşı taraf 100% kusurluysa bu hasar süreci sizin hasarsızlık indiriminizi etkilemeyebilir (sigorta şirketiniz, ödediği tutarı karşı tarafın sigortasından geri alabildiği için). Kasko poliçelerinde ayrıca genelde ihtiyari mali mesuliyet (IMM) teminatı da bulunur. Bu teminat, eğer sizin trafik sigortanız karşı tarafa verdiğiniz zararı limit aşımı nedeniyle tam ödeyemezse (örneğin 300.000 TL’lik zararın 200.000 TL’sini ödeyip 100.000 TL açık kalırsa), kasko şirketiniz kalan kısmı da belirlenen ek limit dahilinde karşı tarafa öder. Böylece kasko, sadece sizin aracınızı değil, aynı zamanda yüksek meblağlı kazalarda karşı tarafa karşı sorumluluğunuzu da belli bir noktaya kadar güvenceye almış olur.

Özetle, trafik sigortası karşı tarafın zararını, kasko sigortası ise sizin kendi zararınızı karşılar; trafik sigortası zorunlu iken kasko isteğe bağlıdır.Bir kazadan sonra tazminat sürecinde ilk devreye giren sigorta, kusurlu tarafın trafik sigortasıdır. Ancak karşı tarafın sigortası ödeme yapmadığında veya yetersiz kaldığında, devreye sizin kaskonuz veya hukuki süreçler girer.

Not: Türkiye’de trafiğe çıkan tüm araçların zorunlu trafik sigortası yaptırması yasal bir yükümlülüktür. Eğer karşı tarafın hiç trafik sigortası yoksa, bu hem idari para cezası hem de trafikten men gibi yaptırımlara tabidir. Sigortasız bir aracın karıştığı kazada, zarar gören tarafın durumu daha da zorlaşabilir. Böyle bir durumda eğer sizin de kasko sigortanız yoksa, kendi hasarınızı cebinizden karşılamak zorunda kalabilirsiniz. Üstelik sigortası olmayan kusurlu tarafa karşı açacağınız davada kazansanız bile, tazminatı tahsil etmek bazen zor olabilir (karşı tarafın ödeme gücü yoksa icra takibi uzun sürebilir). Bedeni yaralanma veya ölümle sonuçlanan kazalarda ise, karşı tarafın sigortası yoksa devreye Güvence Hesabı adlı fon girer. Güvence Hesabı, sigortasız veya kaçak (belirlenemeyen) araçların karıştığı kazalarda, mağdur olan kişilerin sadece bedensel zararlarını karşılayan bir fondur. Örneğin, sigortasız bir araç size çarptı ve sakat kalmanıza yol açtıysa, hastane ve tedavi masraflarınız ile sürekli sakatlık tazminatınız Güvence Hesabı tarafından belirli limitler dahilinde ödenebilir. Ancak Güvence Hesabı araç hasarlarını ödemez, sadece ölüm ve yaralanma ile ilgili zararları temin eder. Bu yüzden, karşı tarafın sigortasız olduğu durumlarda maddi hasarlar için yine kişisel dava yoluna gidilmesi gerekir.

Maddi Hasarlı Trafik Kazalarında Sigorta Ödemesi

Sadece maddi hasarla (yaralanma olmaksızın) atlatılan trafik kazaları, en sık karşılaşılan kaza türüdür. Böyle bir kazada eğer karşı taraf tamamen kusurlu ise, sizin aracınızda oluşan hasarın onarım masraflarını ve değer kaybını karşı tarafın zorunlu trafik sigortası ödemelidir. Maddi hasarlı kazalarda karşı tarafın sigortasının ödeme yapmadığı veya eksik ödeme yaptığı başlıca konular şunlardır:

  • Araç onarım masrafı: Aracınızın servisteki tamir faturası sigorta şirketine gönderildiğinde, şirket genelde poliçedeki teminat limiti dahilinde bu tutarı öder. Ancak bazı durumlarda, sigorta şirketi hasarın bir kısmını aşınma payı, parça eskimesi gibi gerekçelerle karşılamayabilir. Ya da doğrudan doğruya sorumluluğu reddedebilir (örneğin, kaza sonrası tutanakta kusurun tamamen karşı tarafta olmadığı iddiasıyla). Bu durumda yukarıda bahsettiğimiz itiraz, tahkim veya dava yollarını kullanarak onarım bedelini talep edebilirsiniz. Türk Ticaret Kanunu m.1425, trafik sigortacısının, kazada zarar gören üçüncü kişinin doğrudan doğruya kendi aleyhine dava açma hakkı olduğunu belirtir; yani aracınızı yaptırdıktan sonra fatura ile birlikte dava açarak bu bedeli sigortadan talep etmek hakkınızda vardır.
  • Araç değer kaybı: Araç değer kaybı, onarım görmüş bir aracın ikinci el piyasa değerinde meydana gelen düşüştür. Trafik kazası sonrası aracınız tamir edilse bile, kaza kaydı olduğu için piyasa değeri düşecektir. Bu değer kaybı tazminatını da kusurlu tarafın trafik sigortasından talep edebilirsiniz. Hukuken araç değer kaybı talebi, Karayolları Trafik Kanunu m.97 ve TTK m.1409’a dayanır ve sigorta şirketi poliçe limitleri dahilinde bu tutarı ödemekle yükümlüdür. 2024 yılı için trafik sigortalarının maddi hasar teminat limiti 200.000 TL olduğundan, değer kaybıyla birlikte toplam zarar bu tutarı geçiyorsa aşan kısım için yine kusurlu tarafa dava açılabilir. Sigorta şirketine değer kaybı için başvurulduğunda, kanunen 15 gün içinde ödeme yapılması gereklidir. Bu süre içinde ödeme yapılmazsa, önce sigortaya yazılı bir ihtar gönderip ardından Sigorta Tahkim Komisyonu’na gitmek veya direkt ticaret mahkemesinde araç değer kaybı davası açmak mümkündür. Uygulamada sigorta şirketleri değer kaybı taleplerinde sıkça eksik ödeme yapabiliyor. Örneğin talep ettiğiniz 20.000 TL yerine 10.000 TL ödemeyi teklif edebiliyorlar. Böyle bir durumda kalan kısmı tahkim veya dava yoluyla faiziyle birlikte talep edebilirsiniz. Nitekim yargıya taşınan pek çok dosyada, sigorta şirketlerinin eksik ödediği tazminatlar için faiziyle birlikte ödeme yapmalarına hükmedilmektedir.
  • Diğer maddi zararlar: Kaza nedeniyle aracınızın belirli bir süre kullanılamaması sonucu ikame araç (rent a car) masrafınız oluştuysa veya aracınız pert oldu (tam hasar) ve araç kullanılamaz hale geldi ise, bu gibi zarar kalemleri de trafik sigortasından talep edilebilir. Sigorta poliçesi pert total durumda aracın kaza anındaki ikinci el piyasa değerini ödemeyi öngörür. Eğer şirket bunları ödemezse, yine hukuki süreçle talep edilebilir. Ayrıca kaza dolaylı olarak başka maddi zararlara yol açtıysa (örneğin, taşınan bir eşyanın hasarı gibi), bunlar da ilgili görülmek kaydıyla talep konusu yapılabilir.

Karşı tarafın sigortası ödeme yapmazsa maddi hasarlı bir kazada ne yapmalı? Öncelikle karşı tarafın sigortasına resmi başvurunuzu yaptığınızdan emin olun (kaza tespit tutanağı ve hasar belgeleriyle). 15 iş günü içinde ödeme alamazsanız, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmayı ciddi şekilde değerlendirin. Tahkim yoluyla genelde 4-6 ay gibi bir sürede sonuç alınabiliyor, oysa mahkemeler birkaç yıl sürebilir. Tahkim sizin lehinize karar verirse, sigorta şirketi karara uymak ve ödemeyi yapmak zorundadır; uymadığı takdirde karar, ilam niteliğinde icra edilebilir. Tahkimde de sonuç alamaz veya başvurmak istemezseniz, bir avukat aracılığıyla dava açabilirsiniz. Dava öncesinde karşı tarafa (sigorta şirketine ve gerekiyorsa kusurlu kişiye) arabulucuya gitmeyi teklif etmek de bir seçenektir. Her ne kadar trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde dava şartı zorunlu arabuluculuk bulunmasa da, taraflar isterse mahkeme öncesi ihtiyari arabuluculuk ile masaya oturabilir. Arabuluculukta anlaşmaya varılırsa, bu anlaşma belgesi mahkeme kararı gibi bağlayıcı olur. Anlaşma sağlanamazsa, zaten zaman kaybı olmadan dava sürecine geçilebilir.

Yaralanmalı ve Ölümlü Trafik Kazalarında Tazminat Süreçleri

Trafik kazası eğer yaralanma veya ölüm ile sonuçlanmışsa, işin içine bedeni zararlar girdiği için süreç daha karmaşık ve yıpratıcı olabilir. Bu durumda da öncelikle devreye kusurlu tarafın zorunlu trafik sigortası girer. Zorunlu trafik sigortası poliçeleri, kazada yaralanan kişilerin tedavi masraflarını, geçici veya kalıcı iş gücü kaybından doğan zararlarını (örneğin çalışamadığı dönemdeki maaş kaybı) ve ölüm halinde defin masraflarıyla birlikte yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatını belirli limitler dahilinde karşılar. Örneğin ölümlü kazalarda, ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının yaşayacağı gelir kaybı (destek kaybı) sigorta tarafından hesaplanıp ödenmelidir. Yine yaralanmalı kazalarda, kişinin hastane masrafları ile sakat kalması halinde sürekli sakatlık tazminatı sigortadan talep edilebilir.

Uygulamada sigorta şirketleri, özellikle sürekli sakatlık (maluliyet) tazminatı ve destekten yoksun kalma tazminatı gibi yüksek meblağlı taleplerde çoğunlukla eksik ödeme yapma yoluna gitmektedir. Örneğin, bir kaza sonucu %40 engelli hale gelen bir kişinin ileriye dönük gelir kaybı hesabı 500.000 TL ise, sigorta şirketi bunun bir kısmını ödeyip konuyu kapatmaya çalışabilir. Oysa TTK m.1471, sigortacının poliçede belirtilen teminatları tam ve eksiksiz ödemekle yükümlü olduğunu açıkça vurgular. Bu nedenle yaralanmalı kazalarda hak sahipleri, eksik ödeme teklifini kabul etmek zorunda değildir. İzlenecek yol yine aynıdır: Önce sigortaya itiraz edip tüm zarar kalemlerinin doğru hesaplanarak ödenmesini talep etmelisiniz. Sigorta poliçeleri gereği, şirket sizin başvurunuzdan itibaren en geç 15 gün içinde ödeme yapmak zorundadır. 15 gün içinde ödeme yapılmaz veya kısmen yapılırsa, beklemeden yasal yollara geçebilirsiniz. Dilerseniz Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurup hızlı bir karar alabilir veya doğrudan dava açabilirsiniz.

Yaralanmalı kazalarda tazminat kalemleri ikiye ayrılır: Maddi tazminat (örneğin tedavi giderleri, hastane masrafı, rehabilitasyon masrafı, çalışamamaktan doğan gelir kaybı vb.) ve manevi tazminat (yaşadığınız acı, ıstırap ve psikolojik zarar için talep edilen para). Zorunlu trafik sigortası poliçeleri manevi tazminat taleplerini kapsamamaktadır. Yani sigorta şirketi mağdura manevi tazminat ödemesi yapmaz; bu tür talepleri ancak kazaya sebep olan kişiye (sürücüye veya işletene) yöneltebilirsiniz. Uygulamada yaralanan kişi veya vefat halinde yakınları, manevi tazminat için kusurlu tarafa karşı ayrıca manevi tazminat davası açmaktadır. Mahkeme, kazanın koşullarına göre manevi tazminat miktarını takdir eder. Manevi tazminatın sigorta tarafından ödenmemesi, mağdurlar açısından önemli bir boşluk gibi görünse de, bu konudaki sorumluluk tamamen kusurlu şahıslara aittir.

Ölümlü kazalarda, zorunlu trafik sigortası ölen kişinin defin (cenaze) masraflarını ve yakınlarının destek kaybı tazminatını yine poliçe limiti dahilinde ödemek durumundadır. Bu ödemelerde de sigorta şirketleri bazen düşük hesaplama yapabilir. Örneğin ölen kişinin geliri hesaplanırken düşük bir ücret üzerinden hesap yapıp tazminatı az çıkarmaya çalışmak gibi sık karşılaşılan sorunlar vardır. Böyle bir durumda sigortanın ödeme yaptığı tutarı kabul etmeyip geri kalanını talep etmek gerekir. Gerek tahkim komisyonu gerek mahkemeler, hak sahibinin gerçek zararının karşılanmasına yönelik hareket edecektir. Mahkeme aşamasında aktüerya uzmanları gerçek hesaplamaları yaparak hakikî tazminat tutarını belirler.

Yaralanma veya ölümle sonuçlanan kazalarda hukuki süreçler teknik olabileceğinden, çoğu zaman bir avukat desteği almak mağdurlar için yararlı olur. Özellikle bedeni zarar tazminatları hesaplanırken (örneğin maluliyet oranına göre ömür boyu gelir kaybı hesapları gibi) uzmanlık gerekir. Sigorta şirketiyle yazışmalar, arabuluculuk müzakereleri ve dava süreçlerinde bir avukat, haklarınızın tam olarak savunulmasını sağlayacaktır.

Sigorta Tahkim Komisyonu ve Şikâyet Yolları

Yukarıda birkaç kez değindiğimiz Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta şirketiyle yaşanan uyuşmazlıklarda vatandaşlar için hızlı ve etkin bir çözüm yoludur. Özellikle trafik kazalarından doğan uyuşmazlıklarda, Tahkim Komisyonu’na başvurmak çoğu zaman mahkemeye göre daha avantajlıdır. Kısaca süreci yeniden özetlersek:

  1. Sigorta şirketine yazılı başvuru: Önce karşı tarafın sigorta şirketine (zorunlu trafik sigortasını yapan şirkete) zararın karşılanması için dilekçe ile başvurunuzu yapın. Bu dilekçede kaza tarihini, yerini, kusur durumunu ve talep ettiğiniz miktarı belirtin. Ekine kaza tespit tutanağını, hasar fotoğraflarını, tamir faturalarını, hastane raporlarını vb. ekleyin. Başvurunuzu iadeli taahhütlü posta veya kurye ile yapmanız, tarih ve içerik ispatı açısından iyi olacaktır. Sigorta şirketlerinin, yapılan tazminat başvurusuna 15 gün içinde yazılı cevap verme zorunluluğu vardır.
  2. Cevap gelmemesi veya olumsuz cevap: Sigortadan 15 gün sonunda cevap gelmezse ya da gelen cevapta “ödeme yapamayacaklarını” veya düşük bir tutar önerdiklerini görürseniz, Uyuşmazlık devam ediyor demektir. Bu durumda, dosyanızı Tahkim Komisyonu’na taşıma hakkınız doğar.
  3. Tahkim Komisyonu’na başvuru: Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruyu online olarak e-Devlet üzerinden veya komisyonun web sitesinden yapabilirsiniz.Dilerseniz komisyonun adresine posta yoluyla başvuru formu ve belgelerle de müracaat edebilirsiniz. Başvuru yaparken, uyuşmazlık konusunu ve talep miktarınızı belirtip gerekli harcı yatırmanız gerekir. 2024 itibarıyla tahkim başvuru ücreti, talep tutarına göre yaklaşık 320 TL ile 1.030 TL arasında değişmektedir. (çok yüksek tutarlarda talep varsa %1.5 oranında eklenir). Bu ücret, uyuşmazlık sonucunda haklı bulunursanız karşı taraftan (sigorta şirketinden) tahsil edilebiliyor.
  4. Dosyanın incelenmesi ve karar: Başvurunuz kabul edildikten sonra komisyon, dosyanızı bağımsız sigorta hakemlerine atar. Sigorta hakemleri genelde birkaç ay içinde dosyayı inceleyerek bir karar verirler. Bu karar, talebinizi kısmen veya tamamen kabul edebilir ya da reddedebilir. 20.000 TL (2025 için güncel rakam değişebilir) altındaki uyuşmazlıklarda verilen tahkim kararı kesindir; bunun üzerinde ise sigorta şirketi kararın tebliğinden sonra belirli süre içinde itiraz edebilir, itiraz üzerine komisyon bünyesinde üst hakem kurulu dosyayı yeniden değerlendirir. Ancak genellikle, tahkim süreci sonunda sigorta şirketleri karara uyarak ödemeyi yapmaktadır. Tahkim kararları, icra daireleri tarafından aynen mahkeme kararı gibi işleme konabilir.
  5. Şikâyet mercileri: Eğer tahkim yerine direkt yargı yoluna gidecekseniz veya tahkim sonucundan da memnun kalmadıysanız, diğer bir yol da Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (SEDDK) şikâyette bulunmaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı bu kurum, sigorta şirketlerinin faaliyetlerini denetler. Şikâyetiniz üzerine doğrudan sizin uyuşmazlığınızı çözmez belki ama, şirket hakkında inceleme başlatabilir. Yine tüketicilerin sıkça başvurduğu Şikayetvar gibi platformlarda da sigorta şirketlerinin ödeme yapmamasıyla ilgili birçok kayıtlı şikâyet bulunmaktadır. Bunlar şirketler üzerinde dolaylı da olsa bir baskı unsuru yaratabilir. Ancak bireysel anlaşmazlık çözümü için en etkili yöntem, tahkim veya dava sürecini işletmektir.

Mahkeme ve Arabuluculuk Süreci

Sigorta şirketiyle uzlaşma sağlanamadığında veya tahkim yoluna gitmek istemediğinizde geriye yargı yolu kalır. Trafik kazasından kaynaklı tazminat davaları, kural olarak kazanın olduğu yerdeki veya davalıların (kusurlu sürücü veya sigorta şirketinin) bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk ya da Asliye Ticaret Mahkemelerine açılır. Eğer davayı doğrudan sigorta şirketine karşı açıyorsanız, bu davalar sigorta sözleşmesinden doğduğu için ticari dava sayılabilir. 2019’dan itibaren Türkiye’de belli miktarın üzerindeki ticari davalar için dava açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirildi. Ancak Yargıtay’ın son içtihatları, trafik kazası kaynaklı tazminat davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı yönündedir (çünkü bu tür davaların haksız fiilden doğduğu, sigorta şirketinin taraf olması durumunda dahi bunun zorunlu arabuluculuk kapsamında sayılamayacağı belirtilmiştir). Yine de uygulamada bazı mahkemeler, davalı sigorta şirketi olduğunda davayı ticari sayıp arabulucuya gitmediyseniz davanızı usulden reddedebilmektedir. En sağlıklısı, bir avukata danışarak güncel duruma göre hareket etmektir. Gerekli ise dava açmadan önce bir arabuluculuk başvurusunda bulunmak, değilse doğrudan dava dilekçesini hazırlayıp sunmak gerekir.

Arabuluculuk süreci zorunlu olmasa da isteğe bağlı olarak her aşamada yapılabilir. Özellikle zarar tutarı yüksek davalarda, mahkeme süreci beklenirken taraflar (veya avukatları) arabulucu aracılığıyla görüşüp orta bir noktada buluşmaya çalışabilir. Örneğin sigorta şirketi başlangıçta hiç ödeme yapmadıysa, arabuluculuk görüşmesinde kısmi bir ödeme teklif ederek anlaşma zemini arayabilir. Mağdur açısından tatmin edici bir teklif gelirse, yıllarca uğraşmak yerine uzlaşma sağlanabilir. Arabuluculuk anlaşması sağlanırsa, bu tutarların ödenmesi genelde 1-2 hafta içinde gerçekleşir ve kesin çözüm sağlanır. Anlaşma olmazsa, zaten hukuki süreç kaldığı yerden devam eder.

Dava açma süreci resmi olarak bir dilekçe ile başlar. Bu dilekçede kazanın tarihi, yeri, tarafları, kusur durumu, meydana gelen maddi ve manevi zararlar tek tek açıklanır ve karşı taraflardan talep edilen tutarlar belirtilir. Örneğin “Aracımın tamir bedeli 60.000 TL, 10 gün mahrum kaldığım için 5.000 TL ikame araç bedeli, 15.000 TL araç değer kaybı, 20.000 TL manevi tazminat talep ediyorum” şeklinde kalem kalem istenmelidir. Dilekçe ekine sunulacak deliller arasında kaza tespit tutanağı, polis raporu (jandarma ise jandarma kaza raporu), aracın hasar fotoğrafları, tamir faturaları, sigorta şirketiyle yazışmalar, ödeme yapılmadığına dair belgeler, yaralanma varsa hastane epikriz raporları, iş göremezlik raporları vb. olmalıdır. Dava sürecinde hakim, kusur oranını ve zarar tutarını tespit için bilirkişi incelemesi yaptırır. Bilirkişi raporları geldikten sonra mahkeme uygun görürse bir kısım ödeme için karşı tarafa veya sigortaya ödeme emri verebilir (özellikle tartışmasız kısımlar için). Genellikle davalar 2-3 duruşma sürer ve sonunda bir karar çıkar. Karar sizin lehine ise, karşı taraf veya sigorta şirketi genelde 2 hafta içinde istinaf (bölge adliye mahkemesi) yoluna başvurur, bu da süreci uzatabilir. Ancak eninde sonunda, hakkınız olan tazminata kavuşursunuz; üstelik dava açtığınız için işleyen yasal faiz ve yaptığınız masraflar da karşı tarafa yükletilir.

Yabancı uyrukluların Türkiye’de karıştığı kazalarda da aynı süreçler geçerlidir. Eğer Türkçe bilmiyorsanız, başvurularınızı ve dava dilekçenizi hazırlama aşamasında bir tercüman ve mümkünse bir avukat yardımı almalısınız. Türkiye’de yerleşik yabancıların da Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurma, mahkemede dava açma hakları aynen Türk vatandaşları gibidir.

Unutmayın, trafik kazası sonrası sigorta sürecinde haklarınızı bilmek kadar, bu hakları etkin şekilde savunmak da önemlidir. Gerekli durumlarda uzman bir trafik kazası avukatına danışmak hem prosedürlerin doğru ilerlemesi hem de maksimum tazminata erişebilmeniz açısından faydalı olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru 1: Karşı tarafın trafik sigortası hasarımı ödemezse ne yapabilirim?
Cevap: Önce karşı tarafın sigorta şirketine resmi bir başvuru yapmalısınız (tüm belge ve raporlarla). 15 gün içinde cevap gelmez veya olumsuz gelirse Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurarak hızlı çözüm arayabilirsiniz. Alternatif olarak, doğrudan sigorta şirketine (ve gerekirse kusurlu şahsa) karşı dava açabilirsiniz. Dava sürecine girmeden önce isterseniz arabuluculuk yolunu da deneyebilirsiniz. Özetle, sigorta ödeme yapmazsa itiraz-tahkim-dava üçlüsünden uygun olanını sırasıyla devreye sokmalısınız.

Soru 2: Sigorta Tahkim Komisyonu nedir, nasıl başvurulur?
Cevap: Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta şirketleriyle yaşanan uyuşmazlıkları çözmek için kurulmuş bir tahkim (arabuluculuk benzeri) sistemidir. Önce sigorta şirketine yazılı başvuru yapıp 15 gün cevap beklemek gerekir. Sonrasında, e-Devlet üzerinden veya Sigorta Tahkim web sitesinden online başvuru yapabilirsiniz. Küçük bir başvuru ücreti vardır ve başvuruda kaza belgelerini ve talep miktarını sunarsınız. Hakem heyeti genellikle birkaç ay içinde kararını verir ve sigorta şirketi bu karara uymak zorundadır.

Soru 3: Zorunlu trafik sigortası hangi durumlarda ödeme yapmaz?
Cevap: Zorunlu trafik sigortası, poliçe şartları dışında kalan durumlarda ödeme yapmayabilir. Örneğin, kazayı bilerek (kasten) yaptıysanız, savaş, isyan gibi olağan dışı hallerde oluşan zararlar, aracın ruhsatsız veya çalıntı olması gibi durumlar poliçe kapsamı dışındadır. Ayrıca sürücünün alkollü veya ehliyetsiz olması durumlarında sigorta şirketi yine üçüncü kişiye ödemeyi yapar ancak ödediği tutarı kusurlu sürücüye rücu edebilir. Genel olarak sigorta, karşı tarafın zararını poliçe limitine kadar ödemek zorundadır; ödemediği tek durum, teminat dışı bir halin varlığı veya hasarın limitin üzerinde olmasıdır. Limit üzerindeki kısım zaten sigortadan değil, kusurlu kişiden talep edilir.

Soru 4: Karşı tarafın trafik sigortası yoksa ne yapmalıyım?
Cevap: Böyle bir durumda öncelikle polis veya jandarma çağırarak tutanak tutturun, çünkü sigortasız araç kullanmak suçtur ve karşı taraf hakkında işlem yapılacaktır. Kendi aracınızın hasarı için kasko sigortanız varsa hasarınızı kaskodan karşılayabilirsiniz; kasko şirketiniz daha sonra kusurlu araca rücu eder. Kaskonuz yoksa, maalesef onarım masrafınızı tahsil etmek için doğrudan kusurlu kişiye karşı dava açmanız gerekecek. Eğer kazada yaralandıysanız veya bir yakınınızı kaybettiyseniz, Güvence Hesabı adı verilen fondan bedeni tazminatlarınızı talep edebilirsiniz. Güvence Hesabı, sigortasız araçların verdiği zararlarda mağdurlara belirli ölçüde destek olur (sadece yaralanma/ölüm halleri için). Yine de sigortasız sürücü, verdiği tüm zararlardan şahsen sorumlu olacaktır ve siz de hakkınızı mahkemede aramalısınız.

Soru 5: Kasko sigortam var, karşı taraf suçlu ama onun sigortası ödemiyor; ne yapmalıyım?
Cevap: Bu durumda zaman kaybetmemek için kendi kasko sigortanıza başvurabilirsiniz. Kasko şirketiniz aracınızı tamir ettirir ve size düşen masrafları (poliçe gereği muafiyet yoksa) karşılar. Sonrasında kasko şirketi, karşı tarafın trafik sigortasından veya kendisinden ödediği tutarı tahsil edecektir. Bu süreç sizi uğraştırmaz, aracınız hızlıca tamir olur. Ancak kasko poliçenizde hasarsızlık indiriminizin bozulmaması için karşı tarafın 100% kusurlu olması ve kasko şirketinizin ödediği parayı tahsil edebilmesi gerekir. Ayrıca kasko poliçenizde rücu koruma klozu varsa, karşı tarafın sigortasından para geri alınamasa bile sizin hasarsızlık indiriminiz etkilenmez. Kasko kullanmak istemiyorsanız, diğer yöntem sigorta tahkim veya dava yoluyla karşı tarafın sigortasından parayı almaya çalışmaktır.

Soru 6: Trafik kazası tazminat davası açmanın bir süresi (zamanaşımı) var mı?
Cevap: Evet, trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde zamanaşımı süresi genellikle 2 yıldır. Kaza tarihinden itibaren 2 yıl içinde davanızı açmanız gerekir. Ancak zararı ve sorumlu kişiyi daha geç öğrenmişseniz, öğrendiğiniz tarihten itibaren 2 yıl sayılır. Her hâlükârda kaza üzerinden 10 yıl geçince (ceza davası gerektiren ağır bir kusur yoksa) tazminat talep etme hakkı düşer. Ceza gerektiren bir durum varsa (örneğin ölümlü kazada sürücü taksirle öldürmeden ceza aldıysa), ceza zamanaşımı süresi sivil tazminat için de geçerli olabilir, bu genelde daha uzun bir süredir. Bu nedenle, zamanaşımı dolmadan haklarınızı kullanmaya başlamalısınız.

Sonuç

Trafik kazasında karşı tarafın sigortasının ödeme yapmaması durumunda panik yapmadan, bilinçli bir şekilde haklarınızı aramanız gerekir. Öncelikle tüm belge ve delillerinizi toplayarak sigorta şirketine başvurun. Olumsuz sonuç alırsanız Sigorta Tahkim Komisyonu hızlı bir çözüm sağlayabilir; oradan da sonuç alamazsanız yargı yoluyla hakkınızı almanız mümkündür. Bu süreçte zaman aşımı sürelerini kaçırmamaya özen gösterin ve gerektiğinde uzman bir trafik kazası avukatına danışmaktan çekinmeyin. Unutmayın, pek çok sigorta şirketi başlangıçta ödeme yapmasa bile hukuki süreç başlatıldığında hem tazminat miktarını hem de yargılama giderlerini faizleriyle birlikte ödemek zorunda kalabilir. Haklarınızı kararlı bir şekilde takip ettiğinizde, mağduriyetinizi giderecek yasal mekanizmalar mevcuttur.

Bu yazı genel bilgilendirme amacı taşımaktadır. Her somut olay kendi özelinde değerlendirilmelidir. Spesifik hukuki yardım için bir avukata danışınız.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir