TCK 188: Uyuşturucu Madde Ticareti ve Örnek Dilekçe 2025 Güncel

Giriş: Toplumsal Bir Yara, Hukuki Bir Mücadele Alanı – TCK 188

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 188. maddesi, şüphesiz ceza hukukunun en ağır yaptırımlara sahip ve toplumsal sonuçları en derin olan düzenlemelerinden birini oluşturmaktadır. Kamuoyunda genel olarak “uyuşturucu ticareti suçu” olarak bilinen TCK 188, tam adıyla “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu”, sadece bireylerin özgürlüğünü değil, aynı zamanda ailelerin geleceğini ve toplum sağlığını doğrudan tehdit eden bir eylemler bütününü cezalandırmayı hedefler. Bu suç tipiyle ilgili bir soruşturma veya kovuşturmaya maruz kalmak, şüpheli veya sanık için geri dönülmez sonuçlar doğurabilecek, son derece stresli ve karmaşık bir hukuki sürecin başlangıcı anlamına gelir.

Bu kapsamlı makale, TCK 188 ile ilgili hukuki bir problemle karşı karşıya kalan bireyler, aileleri ve hukukçular için bir başvuru kaynağı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Amacımız, TCK 188 ceza miktarı nedir, uyuşturucu ticareti suçunun unsurları nelerdir, TCK 188/3 ve TCK 188/4 gibi nitelikli haller ne anlama gelir, TCK 188 etkin pişmanlık hükümleri nasıl uygulanır gibi temel sorulara Yargıtay’ın güncel kararları ışığında, anlaşılır ve detaylı yanıtlar sunmaktır. Ayrıca, uyuşturucu ticareti savunma dilekçesi örneği, TCK 188 beraat kararları ve “içiciyim, satıcı değilim” savunması gibi pratik önemi yüksek konuları derinlemesine ele alacak, sürecin her aşamasında haklarınızı nasıl koruyabileceğinize dair stratejik bir yol haritası çizeceğiz. Unutmayın, TCK 188 cezası ve sonuçlarının ağırlığı karşısında, bilgi sahibi olmak ve doğru hukuki adımları atmak, bu zorlu mücadeledeki en güçlü silahınızdır.

Bölüm 1: TCK 188’in Hukuki Çerçevesi: Suçun Unsurları ve Temel Kavramlar

TCK 188 maddesini doğru yorumlayabilmek için öncelikle maddenin lafzını ve ceza hukukunun temel prensiplerini anlamak gerekir. Madde, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerle ilgili bir dizi yasak eylemi tek bir başlık altında toplamıştır.

Alt Bölüm 1.1: Kanun Maddesinin Lafzı ve Seçimlik Hareketler

TCK’nın 188. maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:

TCK m. 188/1: “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”[1, 2]

Bu fıkra, suçun en ağır şekli olan üretim ve uluslararası boyuttaki hareketleri (imal, ithal, ihraç) hedef alır. Ancak uygulamada en sık karşılaşılan ve daha geniş bir kitleyi ilgilendiren fıkra, maddenin üçüncü fıkrasıdır:

TCK m. 188/3: “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”[1, 2, 3]

Bu fıkrada yer alan eylemler “seçimlik hareketli” suçları oluşturur. Yani, failin bu eylemlerden sadece birini gerçekleştirmesi, suçun tamamlanması için yeterlidir.[3, 4] Örneğin, sadece “nakletmek” veya sadece “depolamak” dahi, başkaca bir eylem olmasa bile, TCK 188 kapsamına girer ve on yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır. Bu cezanın alt sınırının 10 yıl olması, suçun ciddiyetini ve kanun koyucunun bu eylemlere karşı ne kadar tavizsiz bir duruş sergilediğini açıkça göstermektedir.

Alt Bölüm 1.2: Suçun Maddi ve Manevi Unsurları

Bir eylemin TCK 188 kapsamında değerlendirilebilmesi için belirli unsurları taşıması gerekir:

Suçun Konusu: Suçun konusu, uyuşturucu veya uyarıcı nitelikteki maddelerdir. Bir maddenin bu nitelikte olup olmadığı, Adli Tıp Kurumu veya Kriminal Polis Laboratuvarları tarafından yapılan uzman incelemesi (ekspertiz raporu) ile bilimsel olarak belirlenir.[5] Eroin, kokain, morfin, bazmorfin gibi maddeler uyuşturucu; amfetamin, metamfetamin, captagon, ecstasy gibi maddeler ise uyarıcı madde kategorisinde yer alır. Esrar (kenevir) da bu kapsamdadır.[5, 6]
Fail ve Mağdur: Bu suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Suçun mağduru ise, uyuşturucu maddelerin yayılmasıyla sağlığı ve güvenliği tehdit altına alınan “kamu” yani toplumun tamamıdır.[3] Bu nedenle, bu suç şikayete tabi değildir ve savcılık suçu öğrendiği anda re’sen soruşturma başlatır.
Maddi Unsur (Hareket): Failin, TCK 188/1 veya 188/3’te sayılan seçimlik hareketlerden (imal etme, ithal etme, ihraç etme, satma, satışa arz etme, başkalarına verme, sevk etme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme, bulundurma) birini gerçekleştirmesidir.[3, 4, 7]
Manevi Unsur (Kast): Failin, bu eylemleri bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir (genel kast).[3, 4, 7] Ancak Yargıtay, özellikle “bulundurma” eylemi için ek bir manevi unsur arar: “başkasına satma, devretme veya tedarik etme amacı”. İşte bu nokta, TCK 188 (uyuşturucu ticareti) ile TCK 191 (kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma – içicilik) arasındaki en kritik ve en ince ayrımdır.

Alt Bölüm 1.3: Ticaret (TCK 188) ve İçicilik (TCK 191) Ayrımının Püf Noktaları

Bir soruşturmada şüphelinin kaderini belirleyecek en önemli soru şudur: Ele geçirilen uyuşturucu madde, kişisel kullanım amacıyla mı, yoksa başkasına verme veya satma amacıyla mı bulunduruluyordu? Bu ayrım, cezanın niteliğini ve miktarını kökten değiştirir. TCK 191 (içicilik) suçunun cezası 2 ila 5 yıl arasında hapis iken ve genellikle “erteleme” veya “denetimli serbestlik” gibi alternatif tedbirler uygulanırken, TCK 188 cezası alt sınırı 10 yıldan başlayan ağır hapis cezasıdır.[1, 8, 9]

Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve ilgili ceza daireleri, bu ayrımı yaparken bir dizi objektif ve sübjektif kriteri birlikte değerlendirir:[10, 11]

Kriter	Ticaret Amacı (TCK 188) Lehine Yorum	Kişisel Kullanım (TCK 191) Lehine Yorum
Ele Geçen Madde Miktarı	Kişisel kullanım sınırının çok üzerinde, çeşitli ve paketlenmiş halde bulunması.[10, 11, 12]	Yargıtay’ın yıllık veya aylık kişisel kullanım miktarları olarak kabul ettiği makul sınırlar içinde olması.[10, 11]
Bulundurma Şekli ve Yeri	Maddenin, şüphelinin evinde veya iş yerinde, satışa hazır küçük paketçikler (fişek) halinde, özenle gizlenmiş ve yanında hassas terazi, paketleme malzemesi gibi aletlerle bulunması.[10, 11, 12]	Tek parça halinde, kolayca ulaşılabilecek bir yerde (örneğin cepte) bulunması.[10]
Failin Davranışları	Failin alıcı gibi davranan kolluk görevlisine (gizli soruşturmacı) satış yapması, telefon görüşmelerinde şifreli konuşmalar yapması, ekonomik durumuyla orantısız bir yaşam sürmesi, maddeyi sürekli yanında taşıması.[10, 11, 13]	Failin kendisinin de uyuşturucu madde bağımlısı olduğuna dair tıbbi raporların olması, ekonomik durumunun kötü olması, daha önce uyuşturucu ticareti suçundan kaydının olmaması.[10]
Diğer Deliller	Sanığın telefonunda başka alıcılarla yapılmış satış görüşmeleri, para transferleri, tanık beyanları.[11, 13]	Sanığın “içiciyim, satıcı değilim” şeklindeki istikrarlı savunması, başkaca bir delil olmaması.

Yargıtay, “şüpheden sanık yararlanır” (in dubio pro reo) evrensel ilkesi gereğince, sanığın uyuşturucu maddeyi satma, devretme veya tedarik etme amacının hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde, kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı durumlarda, eylemin kişisel kullanım (TCK 191) olarak kabul edilmesi gerektiğini istikrarlı bir şekilde vurgulamaktadır.[10, 12] Bu nedenle, soruşturma ve kovuşturma aşamasında, savunmanın bu ayrıma odaklanması hayati önem taşır.

Bölüm 2: Cezayı Ağırlaştıran Haller: TCK 188/3, 188/4 ve 188/5

TCK 188 maddesi, suçun temel şeklinin yanı sıra, eylemin işleniş biçimine, yerine ve mağdurun özelliklerine göre cezayı önemli ölçüde artıran nitelikli haller de öngörmüştür. Bir sanığın 10 yıl yerine 15 yıl, hatta daha fazla ceza almasına neden olabilecek bu durumları bilmek, davanın seyrini anlamak için kritiktir.

Alt Bölüm 2.1: Satışın Niteliği ve Mağdurun Kimliği (TCK 188/3 – Son Cümle)

TCK m. 188/3 (son cümle): “…Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.”[1, 2]

Bu hüküm, toplumun en savunmasız kesimi olan çocukları korumayı amaçlar. Eğer uyuşturucu madde, 18 yaşından küçük birine satılır veya verilirse, failin alacağı cezanın alt sınırı otomatik olarak 10 yıldan 15 yıla çıkar.[14, 15] Yargıtay, failin, alıcının çocuk olduğunu bilip bilmemesinin önemli olmadığını, ortalama bir dikkat ve özenle bu durumu anlayabilecek durumda olmasının yeterli olduğunu kabul etmektedir.[15] Bu, TCK 188 uyuşturucu ticareti çocuğa satma fiilinin ne kadar ağır bir yaptırıma tabi tutulduğunun göstergesidir.

Alt Bölüm 2.2: Suçun İşlendiği Yerler (TCK 188/4-b)

TCK m. 188/4: “Yukarıdaki fıkralarda belirtilen suçların; … b) Okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların yapım ve onarımlarına ayrılmış yerlerin yakınındaki umumi veya umuma açık yerlerde, işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”[1, 2]

Bu fıkra, suçun belirli kamusal alanlarda işlenmesi halinde cezanın yarı oranında artırılmasını öngörür. Örneğin, 12 yıl hapis cezası alan bir sanığın suçu bir okul bahçesinin yakınında işlemesi halinde cezası, yarı oranında artırılarak 18 yıla çıkarılacaktır.[16, 17] Yargıtay, “yakınında” kavramını somut olayın özelliklerine göre değerlendirmekte, genellikle 200 metrelik bir mesafeyi kriter olarak kabul etmektedir.[16, 17] Bu, TCK 188/4 okul yanı gibi durumların ceza miktarını ne denli etkilediğini göstermektedir.

Alt Bölüm 2.3: Suçun Örgütlü İşlenmesi (TCK 188/5)

TCK m. 188/5: “Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.”[1, 2]

Bu fıkra, uyuşturucu ticaretinin organize yapılarla mücadelesini hedefler.

Üç veya Daha Fazla Kişiyle İşlenmesi: Eğer suç, aralarında bir örgüt bağı olmasa bile, üç veya daha fazla kişi tarafından iştirak halinde işlenirse, ceza yarı oranında artırılır.[18]
Örgüt Faaliyeti Çerçevesinde İşlenmesi: Eğer fail, suç işlemek amacıyla kurulmuş hiyerarşik bir yapının (örgüt) üyesi olarak bu suçu işlerse, ceza bir kat artırılır.[18, 19] Yani 10 yıl ceza alan bir örgüt üyesi, bu fıkra gereği 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılır. Bu durum, TCK 188 örgütlü suç isnadının sanık aleyhine ne kadar ağır sonuçlar doğurabileceğinin en net kanıtıdır.

Nitelikli Hal	İlgili Madde	Cezanın Artış Oranı	Örnek
Çocuğa Satış	TCK 188/3 son cümle	Alt sınır 15 yıla çıkar	17 yaşındaki birine uyuşturucu satmak
Belirli Yerlerde İşlenmesi	TCK 188/4-b	Yarı oranında artırım	Lise önünde uyuşturucu satmak
Örgütlü Olarak İşlenmesi	TCK 188/5	Yarı veya bir kat artırım	Suç örgütü adına uyuşturucu nakletmek

Bölüm 3: Savunmanın Kalesi: Etkin Pişmanlık, Beraat Sebepleri ve Savunma Stratejileri

TCK 188 gibi ağır bir suçlama karşısında, doğru bir savunma stratejisi oluşturmak, davanın kaderini değiştirebilir. Savunma, sadece sanığın masumiyetini iddia etmekten ibaret değildir; aynı zamanda usul hatalarını tespit etmek, delillerin hukuka aykırılığını öne sürmek ve lehe olan yasal düzenlemelerden faydalanmayı talep etmektir.

Alt Bölüm 3.1: Bir Umut Işığı: TCK 192 Etkin Pişmanlık

TCK 188 suçunu işleyen bir kişi için, ceza almaktan tamamen kurtulma veya cezasında ciddi bir indirim alma imkanı sunan en önemli hukuki müessese etkin pişmanlıktır. Etkin pişmanlık, failin suçu işledikten sonra kendi iradesiyle adalete yardımcı olması ve suçun olumsuz sonuçlarını gidermeye çalışmasıdır. TCK 192, uyuşturucu suçlarına özgü etkin pişmanlık hallerini düzenlemiştir.[20, 21]

Soruşturma Başlamadan Önce (TCK 192/1): Fail, resmi makamlar suçu haber almadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucunun saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse ve verilen bilgiler suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucunun ele geçirilmesini sağlarsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.[20, 21] Bu, tam bir cezasızlık halidir ve fail için en avantajlı durumdur.
Soruşturma Sırasında veya Sonrasında (TCK 192/3): Fail, suç resmi makamlar tarafından öğrenildikten sonra, gönüllü olarak suçun aydınlatılmasına ve diğer faillerin yakalanmasına hizmet ve yardım ederse, cezasında belirli oranlarda indirim yapılır. Verilen yardımın niteliğine göre, cezanın dörtte birinden yarısına kadarı indirilebilir.[20, 21, 22] Bu, 20 yıl ceza alacak bir sanığın cezasının 10 yıla kadar düşebileceği anlamına gelir. TCK 188 etkin pişmanlık Yargıtay kararları, bu yardımın somut, faydalı ve suçun aydınlatılmasına katkı sunar nitelikte olması gerektiğini vurgular. Sadece soyut ifadeler veya bilinen şeylerin tekrarı, indirim için yeterli görülmez.[22]

Alt Bölüm 3.2: Delil Hukuku ve Beraat Yolları

Bir ceza davasında mahkumiyet kararı verilebilmesi için, sanığın suçu işlediğinin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanması gerekir. Savunmanın temel görevi, iddia makamının sunduğu delillerdeki boşlukları ve hukuka aykırılıkları ortaya koymaktır. TCK 188 beraat kararları genellikle şu sebeplere dayanır:

Hukuka Aykırı Deliller: Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre, hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller, mahkemede hükme esas alınamaz.[23] Örneğin;
- Usulsüz arama (CMK m. 119’a aykırı, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hal olmadan yapılan arama).[23, 24]
- Zorla veya kanuna aykırı yöntemlerle (işkence, kötü muamele, aldatma) alınan ikrar.[23]
- Hukuka aykırı telekomünikasyon denetimi (dinleme kararı olmadan yapılan kayıtlar).[23] Eğer davadaki tek delil hukuka aykırı bir aramada ele geçen uyuşturucu madde ise, başka delil yoksa sanığın beraat etmesi gerekir. Bu nedenle, uyuşturucu ticareti avukat seçimi ve avukatın ilk olarak arama ve el koyma tutanaklarını dikkatle incelemesi kritik öneme sahiptir.
Delil Yetersizliği: Sanığın mahkumiyeti için yeterli delil bulunmaması. Sadece bir soyut tanık beyanı veya sanığın başka bir davadaki sanık tarafından isminin verilmesi, başkaca somut delillerle (teknik takip, HTS kayıtları, para transferi vb.) desteklenmediği sürece, tek başına mahkumiyet için yeterli değildir.[10, 12] “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi burada devreye girer.
Suç Vasfında Hata (Ticaret-İçicilik Ayrımı): Savunmanın en önemli argümanlarından biri, ele geçirilen maddenin miktarının ve bulundurma şeklinin kişisel kullanım sınırları içinde olduğunu, sanığın satma kastı olmadığını, kendisinin de kullanıcı olduğunu ve asıl amacının kendi ihtiyacını karşılamak olduğunu kanıtlamaktır.[10, 12] Bu savunma başarılı olursa, sanık TCK 188 suçundan beraat eder, ancak eylemi TCK 191 (içicilik) kapsamında değerlendirilir ve çok daha hafif bir yaptırımla (genellikle denetimli serbestlik) karşı karşıya kalır. Bu durum, pratikte TCK 188 beraat ile eşdeğer bir sonuç doğurabilir.

Bölüm 4: Uygulamalı Hukuk: Örnek Olaylar ve Dilekçeler

Teorik bilgileri somutlaştırmak için, uygulamada sıkça karşılaşılan senaryolar üzerinden ilerlemek ve bu senaryolara uygun dilekçe örnekleri sunmak, konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.

Alt Bölüm 4.1: Örnek Olay İncelemesi

Olay: 22 yaşındaki üniversite öğrencisi A, arkadaşlarıyla birlikte kaldığı evde yapılan bir polis aramasında, odasındaki çekmecede 25 gram esrar maddesi ile yakalanmıştır. A, gözaltında verdiği ifadede bu maddeyi satmadığını, arkadaşlarından etkilenerek denemek için bir defaya mahsus aldığını, kendisinin de içici olduğunu söylemiştir. Evde hassas terazi veya paketleme malzemesi bulunmamıştır. A hakkında TCK 188/3 maddesinden “uyuşturucu madde bulundurma” suçlamasıyla kamu davası açılmıştır.

Hukuki Analiz ve Savunma Stratejisi:

Lehe Olan Hususlar: Ele geçen maddenin miktarının Yargıtay’ın kişisel kullanım için “çok yüksek” olarak kabul ettiği miktarlarda olmaması, evde ticarete yönelik hassas terazi gibi aletlerin bulunmaması, A’nın daha önce suç kaydının olmaması ve “içiciyim, satıcı değilim” şeklindeki istikrarlı savunması.
Aleyhe Olan Hususlar: Maddenin miktarının tek içimlik miktardan fazla olması.
Savunma Stratejisi: Savunmanın temel argümanı, A’nın ticari kastının bulunmadığı, ele geçen maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içinde kaldığı ve bu nedenle eylemin TCK 188 değil, TCK 191 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği üzerine kurulmalıdır. A’nın kullanıcı olduğuna dair tanıklar dinletilebilir, sosyal ve ekonomik durumu incelenerek ticaretten menfaat sağlamadığı gösterilebilir. Arama kararının usule uygun olup olmadığı da ayrıca incelenmelidir. Bu savunma ile A’nın TCK 188 suçundan beraat edip, TCK 191’den denetimli serbestlik alması yüksek bir olasılıktır.

Alt Bölüm 4.2: Uyuşturucu Ticareti (TCK 188) Suçuna İlişkin Savunma Dilekçesi Örneği

Aşağıdaki dilekçe, yukarıdaki örnek olaydaki gibi, suç vasfının değiştirilmesi (ticaretten içiciliğe dönüştürülmesi) talebini içeren bir savunma dilekçesidir. Her somut olay farklı olduğundan, bu dilekçe bir şablon olarak kullanılmalı ve mutlaka bir avukat tarafından olayın özelliklerine göre uyarlanmalıdır.

[YARGILAMANIN YAPILDIĞI] AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

DOSYA NO : 2025/…. E.

SAVUNMASINI SUNAN SANIK : Adı Soyadı (T.C. Kimlik No) Adres:

MÜDAFİİ : Av. Adı Soyadı Adres:

KONU : İsnat edilen TCK m. 188/3 suçlamasına karşı esas hakkındaki savunmalarımızın ve müvekkilin beraatine, aksi kanaatte eylemin TCK m. 191 kapsamında değerlendirilmesine karar verilmesi talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

1. USULE İLİŞKİN BEYANLARIMIZ: (Bu bölümde arama kararının hukuka aykırılığı, delillerin toplanmasındaki usulsüzlükler gibi konulara değinilir. Örneğin: “Müvekkilin ikametinde yapılan arama, CMK m. 119’da öngörülen usule aykırı olarak, gecikmesinde sakınca bulunan bir hal olmaksızın Cumhuriyet Savcısının yazılı emri ile yapılmıştır. Bu nedenle, arama sonucu elde edilen ve dosyada yegane delil niteliğinde olan materyaller hukuka aykırı delil niteliğindedir ve Anayasa m. 38 ile CMK m. 217 uyarınca hükme esas alınamaz.”)

2. ESASA İLİŞKİN SAVUNMALARIMIZ (SUÇUN MADDİ VE MANEVİ UNSURLARI OLUŞMAMIŞTIR):

a) Sayın Mahkemenizin de malumu olduğu üzere, TCK m. 188’de düzenlenen uyuşturucu madde ticareti suçunun manevi unsurunun oluşabilmesi için failin “satma, başkasına devretme veya tedarik etme” kastı ile hareket etmesi gerekmektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, sırf kişisel kullanım sınırının üzerinde uyuşturucu madde bulundurmak, başkaca delillerle desteklenmedikçe, tek başına ticari kastın varlığını ispata yeterli değildir. (Burada ilgili Yargıtay kararlarına atıf yapılabilir.)

b) Somut olayda, müvekkilin evinde ele geçirilen miktar, Yargıtay’ın kişisel kullanım için kabul ettiği makul sınırlar içerisindedir. Müvekkil, kollukta ve savcılıkta samimi bir şekilde ikrarda bulunarak, bu maddeyi satma gibi bir amacının olmadığını, arkadaş çevresinin etkisiyle denemek amacıyla aldığını beyan etmiştir. Soruşturmanın hiçbir aşamasında, müvekkilin bu maddeyi bir başkasına sattığına, devrettiğine veya bu yönde bir hazırlık içinde olduğuna dair en ufak bir delil (tanık beyanı, HTS kaydı, teknik takip, para transferi vb.) elde edilememiştir.

c) Ayrıca, müvekkilin evinde yapılan aramada, uyuşturucu madde ticaretinin tipik göstergeleri olan hassas terazi, paketlemede kullanılan alüminyum folyo, kilitli poşet gibi materyallere de rastlanmamıştır. Bu durum, müvekkilin savunmasını doğrular niteliktedir.

d) Sonuç olarak, dosyada müvekkilin ticari amaçla hareket ettiğine dair “şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı” hiçbir delil bulunmamaktadır. Mevcut delil durumu, olsa olsa müvekkilin eyleminin TCK m. 191’de düzenlenen “Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak” suçu kapsamında değerlendirilmesini gerektirmektedir. “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği, ispatlanamayan ticari kast nedeniyle müvekkil hakkında TCK 188. maddeden mahkumiyet kararı verilemez.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ve re’sen gözetilecek hususlar çerçevesinde;

1. Öncelikle, müvekkil hakkında isnat edilen TCK m. 188/3 suçunun yasal unsurları oluşmadığından BERAATİNE,

2. Mahkeme aksi kanaatte ise, eylemin hukuki vasfının “Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurmak” olarak kabulü ile TCK m. 191 uyarınca hüküm kurulmasına ve bu madde kapsamında lehe olan tüm hükümlerin (erteleme, HAGB, denetimli serbestlik) uygulanmasına,

Karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. [gg.aa.yyyy]

Sanık Müdafii Av. Adı Soyadı [İmza]

Sonuç: Bilgi ve Profesyonel Destek Hayat Kurtarır

TCK 188 (Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu), Türk Ceza Kanunu’nun en ağır ve karmaşık suç tiplerinden biridir. Cezaların alt sınırının dahi 10 yıldan başlaması, nitelikli hallerde bu cezaların katlanarak artması, bu suçla itham edilen bir kişi için sürecin ne kadar ciddi olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, her suçlama bir mahkumiyet değildir. Anayasa ile güvence altına alınan masumiyet karinesi ve adil yargılanma hakkı, bu süreçteki en temel güvencelerdir.

Ticaret ve içicilik ayrımının doğru yapılması, delillerin hukuka uygunluğunun denetlenmesi, etkin pişmanlık gibi lehe olan hükümlerden zamanında ve doğru bir şekilde yararlanılması, davanın sonucunu doğrudan etkileyen kritik faktörlerdir. Bu karmaşık süreçte, şüpheli veya sanığın ve ailesinin yapacağı en doğru hamle, aceleci ve paniğe kapılmış kararlar vermek yerine, derhal uyuşturucu suçları alanında uzmanlaşmış bir ceza avukatından profesyonel hukuki destek almaktır. Doğru bir hukuki strateji ve etkin bir savunma, bu zorlu yolda adaletin tecelli etmesi için en önemli anahtardır.

Anahtar Kelimeler

TCK 188, TCK 188/3, TCK 188/4, TCK 188 cezası, TCK 188 ceza miktarı, uyuşturucu ticareti suçu, uyuşturucu ticareti savunma, TCK 188 beraat, TCK 188 Yargıtay kararları, TCK 188 etkin pişmanlık, uyuşturucu ticareti avukat, TCK 188 savunma dilekçesi örneği, TCK 188/3 cezası ne kadar, içiciyim satıcı değilim savunması, TCK 191 ile 188 farkı, TCK 188/5 örgütlü suç, uyuşturucu ticareti suçunun unsurları, TCK 188 çocuğa satma cezası, uyuşturucu bulundurma cezası 2025, TCK 188/4 okul yanı, uyuşturucu ticareti etkin pişmanlık dilekçesi, TCK 188 görevli mahkeme, uyuşturucu davalarında beraat sebepleri, TCK 188 alt sınır, uyuşturucu ticareti HTS kayıtları, TCK 188 zaman aşımı, uyuşturucu ticareti para cezası, TCK 188 denetimli serbestlik, TCK 188 ilk suç, uyuşturucu ticareti nasıl ispatlanır.